ZİYA DEVECİ

ZİYA DEVECİ

Meniere Hastalığına Bütüncül Bakış – Vertigo Terapisti Gözüyle

Denge Kaybolduğunda

Denge, yaşamın her alanında olduğu gibi bedende de sessizce çalışan bir sistemdir. Meniere hastalığı, bu sessiz dengenin bozulduğu anlardan biridir. İç kulakta sıvı basıncının artmasıyla ortaya çıkan bu tablo, genellikle baş dönmesi, kulakta basınç hissi, uğultu ve işitme dalgalanmalarıyla kendini gösterir. Kimi zaman birkaç saat, kimi zaman birkaç gün süren ataklar, kişiyi hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlar. Birçok hastam bu dönemi “dünya ayağımın altından kayıyor” diye tarif eder. Aslında Meniere, bedenin sadece bir bölgesinde değil, bütün sistemde bir denge kaybının işaretidir.

Nedenleri ve Tetikleyiciler

Meniere hastalığının kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, iç kulakta “endolenf” adı verilen sıvının birikimi sonucu basınç artışı en temel mekanizmadır. Ancak bu basıncı artıran faktörler çoğu zaman sadece fiziksel değildir. Tuzlu beslenme, stres, hormonal değişiklikler, boyun bölgesinde dolaşım bozukluğu, migren eğilimi ya da elektrolit dengesizlikleri tabloyu tetikleyebilir. Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta şudur: Meniere sadece bir kulak hastalığı değildir. Sinir sistemi, dolaşım, kas gerginliği ve duygusal durum birbirini etkileyerek süreci şekillendirir.

Belirtiler ve Atak Dönemleri

Hastalık genellikle ataklarla seyreder. Bu ataklar sırasında kişi, şiddetli baş dönmesi, mide bulantısı, terleme, denge kaybı ve kulakta dolgunluk hisseder. Atak geçtikten sonra dahi halsizlik, bulanıklık ve dikkat dağınıklığı birkaç gün sürebilir. Bu dönemler sadece bedensel değil, psikolojik olarak da yorucudur; çünkü kişi ne zaman tekrar baş dönmesinin geleceğini bilemez. Bu belirsizlik, stres ve kaygıyı artırır, bu da maalesef yeni atakları kolaylaştırabilir.

Bütüncül Yaklaşım: Dengeyi Yeniden Kurmak

Meniere hastalığıyla mücadelede en etkili sonuçlar, bütüncül yaklaşımla elde edilir. Tedavinin amacı yalnızca baş dönmesini bastırmak değil, iç sistemin yeniden dengeye gelmesini sağlamaktır. Bu yaklaşımda;
- Tuz kısıtlaması ve yeterli su alımı, iç kulak basıncını dengeler.
- Boyun-postür çalışmaları, dolaşımı ve sinir iletişimini destekler.
- Stres yönetimi ve nefes egzersizleri, otonom sinir sistemini sakinleştirir.
- Denge egzersizleri, beynin yeni bir denge merkezi oluşturmasına yardımcı olur.
- Beslenme düzeni ve uyku kalitesi, sinir sisteminin onarım sürecini hızlandırır.
Bütüncül terapi sürecinde amaç sadece semptomları hafifletmek değil; hastaya bedenini, nefesini ve iç ritmini yeniden tanıtabilmektir.

Son Söz: Denge Yeniden Öğrenilir

Meniere hastalığıyla yaşamak sabır ister, ama umutsuzluk değil. Her atak, bedenin yeniden denge kurma çabasıdır. Vertigo terapisi, bu yolculukta kişiye yalnızca fiziksel değil, ruhsal bir rehberlik de sunar. Çünkü denge; sadece kulakta değil, yaşamın bütününde var olan bir sistemdir. Ve her sistem, doğru yönlendirmeyle yeniden öğrenilebilir.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yorumlar (0)

+ Yorum Yaz