Geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'de ikamet eden bir arkadaşımla internette çok keyifli bir görüşme yaptık.
Kendisi ekonomi alanında bilgi ve birikime sahip.
Görüşmemizin ağırlığı Türkiye ekonomisi ve ABD’ye ihracattı.
ABD'ye ihracatın asla hayal olmadığını ifade etti.
İhracatın yolunu da başta İhracatçılar Birliği, Sanayi ve Ticaret Odalarının açabileceğini söyledi.
Nasıl mı?
Bakın Arkadaşım bana göre de çok mantıklı açılmasını şu şekilde yaptı:
" İhracatçı Birlikleri, Sanayi ve Ticaret Odaları üyelerinin ihracatını artırmak istiyorlar ise ABD'de mutlaka bir ofis açmalıdır. Ofiste çok iyi İngilizce bilen donanımlı elemanlar olmalıdır. ABD'de pazar çok büyük. Her türlü gıda, halı, giyim gibi birçok ürün satılabilir. İhracat yapacak firmaları bu pazar ile buluşabilir. ABD’nin Çin’e uyguladığı vergiler engellemeler en sonda coronavirüs birçok firmayı ve ürünü etkiledi. Türkiye bu konuda hızlı davranırsa ABD’de birçok üründe pay alabilir."
Arkadaşımın bu görüşleri ve ifadeleri bana fazlasıyla mantıklı geldi.
Firmalarımızın ABD pazarına öyle bir kaç gün fuarlarına katılarak ihracat yapması çok zor.
Mutlaka bu yerlerde ihracatçılara hizmet verecek bir temsilcilik açılması şart.
Veya İhracat yapacak şirketlerimiz ikinci seçeneği hayata geçirmeleri lazım.
Buralarda kendi göbeğini kendileri kesmesi gerek.
Nasıl mı?
ABD'de şirket kurarak.
Kuracağı şirketin çok büyük deposu olacak.
Üretmiş olduğu ürünleri deposuna istif ederek.
Ürünlerinin tanıtımı için web sitesi ve pazar araştırması yapacak donanımlı elamanlar ile gelsin siparişler.
Aslında ABD pazarını gözümüzde çok büyütüyoruz.
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinde ABD'ye ihracat yapan bir kaç halı firması biliyorum.
Hem de öyle böyle ihracat değil.
Fabrika'nın 24 saat vardiyalı ve üretilen tüm halıların ABD'ye ihracatı yapılıyor.
Fabrikanın ürettiği halıların bir veya iki yıl ihracat bağlantıları var.
Ama sözünü ettiğim fabrika öyle kolay elde etmedi bu pazarı.
Anlatmış olduğum girişimleri yaptı.
Halı tasarımları, Ar-Ge ve İnavasyon'a milyon dolar bütçe ayırdı.
Ayrıca birazda cesaretli davrandı.
İkinci seçeneği seçti.
Kendi göbeğini kendi kesti.
Bu firmalarımız başardı.
ABD'ye ihracatın hayal olmadığını gösterdi.
Neden başka firmalarımız yapmasın?
Türk sanayicisi ve üreticisi her zorluğu aşacak kudret ve Azime sahiptir.
GTO'NUN ESKİ AĞIRLIĞI KALMADI
Başlıkta olan cümlemi öyle eğip bükmeden ve uzatmadan ifade ettim.
Kısa ve öz söyledim.
Gaziantep Ticaret Odası (GTO) 'nın eski ağırlığı ve kurumsallığı kalmadı.
Eskiden Başkan Mehmet Aslan döneminde GTO'nun bir ağırlığı ve etkinliği vardı.
İktidar ve Muhalefet parti Milletvekillerin biri gelir öbürü giderdi.
Randevu almak için yarışırlardı.
Başkan Mehmet Aslan toplantı yaptığında iktidar ve muhalefet temsilcileri tam kadro koşarak gelirdi.
Hatırlıyorum bir ara CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde toplantı yapmıştı.
Başkan Mehmet Aslan konuşma kürsüsüne çıktı.
Konuşmasında sorunları anlatırken adeta Kemal Kılıçdaroğlu'na hiddetlenerek fırça çekti.
Başkan Mehmet Aslan yalnızca muhalefete değil o zamanki İktidarın Başbakan, Bakan ve Milletvekilleri nede korkusuzca üyelerinin sorunlarını söyler ve dosya verirdi.
Takip eder, sonuçlanana kadar üzerine giderdi.
Maalesef şimdi Mehmet Tuncay Yıldırım Başkanlığında eski GTO'yu mumla arar olduk.
Hafta içinde gözlemlediğim iki basit örnek ile eski GTO’yu neden mumla aradığımı ifade etmek istiyorum.
Bu iki örnekte GTO’da lakayttın tavan yaptığını anlayacaksınız.
Birincisi, GTO Basın Birimine bir ziyaret gerçekleştirdim.
Basın biriminin bulunduğu kata çıkıp içeriye girdim.
Basın Yayının bayan müdürü arkadaş mesai saati içerisinde etrafına diğer birimlerde çalışan çok sayıda bayan arkadaşı ile kahkaha ile koyu bir sohbete dalmışlar.
Bana eli ile işaret ederek yardımcı elamanı ile görüşmemi istedi…
Arkadaş ‘ta işimi halletmek için müdürü ile görüşeceğini ve bana bilgi verileceğini ifade ederek beni yolcu etti…
Tabii ki Müdürünün çok önemli bir toplantısı var…
Müdürü hala kahkaha ile sohbetine devam ediyor…
Mehmet Aslan Başkanlığında basın işine bakan Sevgili Nihat Düzgün bizi güler yüz ile karşılar keyifli sohbet ederdik.
İkinci bir örnek ise Twitter’de gördüm.
GTO 'nun resmi hesabında İstanbul Valimiz Sayın Ali Yerlikaya'nın 14 Şubat Sevgililer Günü dolaysıyla paylaşmış olduğu videoya atıfta bulunarak video paylaşımı yapılması.
GTO Sosyal Medya yöneticisinin paylaştığı videoda bir Bayan Gaziantep'in yöresel yemeklerini ve ürünlerini sergileyerek tadına bakıyor.
Video ile birlikte saçma sapan bir yazı," Aşk karın doyurmuyor Sayın Valim. Aşka giden yol mideden, mideye giden yol Gaziantep'ten geçiyor" yazılmış.
İslam’ın şartı beştir.
Altıncısı olsa o da haddi bilmek olurdu derler.
İstanbul Valisi kendi ili ile ilgili güzel bir video paylaşım yapıyor.
Siz saçma sapan bir yazı ve video ile cevap veriyorsunuz.
GTO twitter hesabı özel bir hesap değil !..
Lütfen ciddi ve kurumunuza yakışır paylaşımlar yapınız.
İnşallah Başkan Mehmet Tuncay Yıldırım bu eleştirilerimi dikkate alır.
GTO'yu eski ağırlığına kavuşturur.
Takip edelim.
AYKUT KOCALAR MMO BAŞKANLIĞINA YAKIŞTI
Efendiliği ve çalışkanlığı ile Uzun zamandır tanıdığım Sevgili Aykut Kocalar, Makina Mühendisleri Odası (MMO) Gaziantep Şube Başkanlığına seçildi.
MMO Gaziantep Şube Başkanı Sevgili Aykut Kocalar kardeşime hayırlı olsun dileklerimi sunuyorum.
MMO Gaziantep'in bayrağını yukarılara taşıyacağından eminim.
Başarılar Sevgili Aykut Kocalar kardeşim.
Başkanlık sana yakıştı.
ALİ NUHOĞLU MÜDÜRÜ UNUTMAYACAĞIZ
Gaziantep Basın ilan Kurumu Gaziantep Şube Müdürlüğü görevini başarı ile yürüten Sevgili Ali Nuhoğlu'nun tayini memleketi Trabzon’a çıktı.
Gazetemiz Metropol'den Sevgili İsmail Şahin ve Dergimiz Ortadoğu Business'da bana veda ziyaretinde bulunan Sevgili Ali Nuhoğlu ile duygusal sohbetimiz oldu.
Kısa zamanda Gaziantep Basınında gönüllerde taht kurmayı başaran Sevgili Ali Nuhoğlu kardeşime bundan sonraki yaşantısında sağlık dolu bir ömür diliyorum.
Müdürüm Seni Unutmayacağız.
İnşallah en kısa zamanda Karadeniz’imizin incisi memleketiniz Trabzon'a sizi ziyarete geliriz.
Yolunuz açık olsun.
Tüm okuyucularımıza selam ve saygılarımı sunuyorum.
HAFTANIN SÖZÜ; “ Kişiliğini makamından alanlar, makamdan sonra kişiliksiz kalırlar ”
NOT : Bu Makale 17.02.2020 tarihinde Gaziantep Metropol Gazetesinde
OSANMAZ’IN KALEMİNDEN başlığı ile yayınlanmıştır.
Tüm Yorumlar