RUSYA'YA GÜVEN OLMAZ

 

Rusya'nın Suriye'de ikiyüzlü politikaları iyice gün yüzüne çıkmaya başladı.

En son da İdlip'de 8 askerimizin rejim tarafından şehit edilmesindeki en büyük destekçi Rusya görülmektedir.

Rusya'nın desteği olmadan katil Esed bırakın askerlerimize saldırmayı Suriye'de kaçacak delik arar.

Esed'in 8 askerimizi şehit edilmesine neden olan alçakça bombalama aslında Astana ve Soçi süreçlerini bombalamıştır.

Astana sürecinin daha ilk gününden beri bozan saldıran hep Rusya ve Suriye tarafı oldu.

Astana ve Soçi süreçlerinin başarısız olması için özellikle Rusya ve Esed rejimi elinden ne geliyorsa yapmıştır.

İran ise el altından Suriye rejimini hep destekleyerek Astna ve Sosçi anlaşmalarına sadık kalmamıştır.

Gözlem noktamıza pervasızca saldırı sonrası kahraman ordumuz tarafından Esed’in milislerine iyi Osmanlı tokadı atmıştır.

Bundan sonra her saldırı girişimi misliyle karşılık bulacaktır.

Esed'e bu güveni ve cesareti veren Rusya bize dost olmadığını bir defa daha göstermiştir.

Rusya aslında bize Libya'da çıkarlarına ters hamleler yaptığımız için ders vermektedir.

Rusya ile Türkiye’yi İdlib’de gerginliğe götüren ikinci bir unsur ise İdlib’deki El Kaide ve El Nusra’nın uzantıları olan bir grup.

Bu grup bir türlü kontrol altına alınamadı.

Rusya onları bahane ederek masum sivillerin üzerine hava bombardımanı düzenleyerek Esed’e destek sağladı.

Ancak bu grup temizlenemedi.

Bu saldırılar aksine idlip'de masum sivillerin Türkiye sınırına yığılmasına neden oldu.

İdlib, Rusya ve rejim için önemli.

Türkiye için de öyle.

Hem sınırımız var hem de askeri gözlem noktalarımız var.

2017’den itibaren Türk askeri Astana süreci çerçevesinde İdlib’e konuşlandı.

Bu süreç Türkiye-Rusya-İran arasında başlatıldı.

ABD dahil edilmedi.

ABD, Suriye’de PKK-PYD konusunda Türkiye ile gerginlikler yaşarken, İdlib konusunda Türkiye’yi Astana sürecinden daha doğrusu Rusya ekseninden çekmenin hayalini kurdu.

Suriye rejiminin askeri gözlem noktamıza saldırı sonrası ABD’nin ısrarlı bir şekilde İdlib vurgusu yaptığını görüyoruz.

Türk askerlerine yönelik saldırının ardından önce ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ardından ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ayrı ayrı açıklamalar yaptılar.

“Türkiye’nin yanındayız” dediler.

Sonrasında ABD Dışişleri Bakanlığı çok net bir uyarı yayınladı.

İdlib’de rejim, Rusya, İran destekli grupların sivillere yönelik saldırılarını kınadı.

Katliamların bir an önce durdurulmasını istedi.

Suriye'de dost gibi görünen ikiyüzlü politika izleyen Rusya'nın sinsi oyunu meydana çıkmıştır.

Putin'in sahte gülücükleri masum sivillerin üzerine bomba yağdırması ile ahlaksız bir nefrete dönüşmüştür.

Şunu asla unutmamalı ve kulağımıza küpe yapmalıyız ki, Ruslarla ticaret yapabiliriz ama tıpkı İsrail ve Amerika'ya güvenemeyeceğimiz gibi onlara da asla güven olmaz.

 

GAZİANTEP ŞEHİTLERİNİ BAĞRINA BASTI

Suriye'nin İdlib kentinde rejim unsurlarının hain saldırısı sonucunda 8 şehidimizden 2 tanesi Gaziantepli olduğu açıklandı.

Şehitlerimiz Piyade Uzman Onbaşı Onur Şükrü Özler ve İstihkâm Uzman Onbaşı Uğur Kurt'un Gaziantep'teki baba evine ateş düştü.

Piyade Uzman Çavuş Onur Şükrü Özler'in cenaze törenine bende katıldım.

Şehit cenaze törenleri beni çok etkiliyor.

O gün hiç kendime gelemiyorum.

Şehidimizin cenaze törenine şehidin babası Mehmet Uğur Özler, annesi Canan Abo, kardeşi Orhan Özler, aile yakınları ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Vali Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 5'inci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Hacı Halil Osma ile AK Parti, MHP ve CHP'li milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.

Tören çok kalabalıktı.

Gaziantep şehitlerini bağrına basmıştı.

Tabuta sarılarak gözyaşı döken bir aile yakını, "Hep bu vatan için şehit olmak isterdin. Dileğin gerçek oldu. Sen bizim gururumuzdun, artık hem şehidimiz hem de onurumuz ve şerefimizsin." demesi yüreğimizi dağladı.

Şehidin kardeşi Orhan Özler de tabuta bakarak, "Dileği gerçek oldu. Keşke başka bir şey dileseydin. Seni çok seviyoruz. Hakkını helal et." ifadelerini kullanması başta Adalet Bakanımız Abdullah Gül olmaz üzere törene katılanların gözyaşı dökmesine neden oldu.

Gaziantep Müftüsü Ahmet Çelik'in kıldırdığı cenaze namazının ardından Özler'in cenazesini, asri mezarlıktaki şehitliğe defin ettik.

Defin sırasında Şehidin Türk bayrağına sarılı tabuttan çıkarılması sonrası mis gibi bir koku burnuma geldi.

Yanımdaki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Sevgili Abdullah Tancan'a dönerek, "Bakanım mis gibi koyuyu sizde aldınız mı” dedim.

Bakan Sevgili Abdullah Tancan'da "Evet aldım. Şehitlik mertebesinin kokusu bu" dedi.

Gaziantepli şehitlerimiz ve tüm şehitlerimizin Allah şehadetini kabul ve makbul eylesin.

Bizleri de bu şerefe erişmeye nail etsin.

 

BİR ASIRLIK LEZZET MEKÂNI "İMAM ÇAĞDAŞ"

Gaziantep'e Pazar günü sabah uçağı ile gelip akşam uçağı ile gidip sırf bu lokantada yemek ve tatlı yemeye gelenleri duydum.

Hangi lokantadan diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

İmam Çağdaş kebap ve baklavadan söz ediyorum.

Bende fırsat buldukça bu lokantaya giderim.

Yurt dışı ve şehir dışından gelen misafirlerimi götürdüğüm yerlerin başında gelir...

Günlerden cumartesi ve saat 15.00 dolayında buraya tekrar yolum düştü.

İmam Çağdaş’ın kapısından girdim.

Alt salonda ve üst salonda maşallah nerdeyse yer yok…

Halkımız güzel kebaplara dalmış, başını kaldırmayarak yiyor…

Kasada torun Talat Çağdaş güler yüzle karşılıyor…

Daha sonra oğul Burhan Çağdaş'ta her zamanki güler yüzü ile gelerek hoş geldiniz dedi…

Kasanın yanında birinci masada ise dede Talat Çağdaş oturuyor...

Yanına oturdum.

Yemeğimin siparişini verdim.

Bu arada dede Talat Çağdaş ile başladık sohbete...

Gaziantep’in en eski lezzet mekânı İmam Çağdaş’ın 1887’den günümüze uzanan bir asırlık mazisi olduğunu söyledi.

Otantik mekânda, lezzetli kebap ve baklavasını yerken adeta bir asır öncesine gittim.

Bu Otantik mekânda lezzetli kebaplar ve tatlıların mutlaka tadılmasını tavsiye ediyorum.

Tüm okuyucularımıza selam ve saygılarımı sunuyorum.

 

HAFTANIN SÖZÜ;   “Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun.”

 

 

NOT : Bu Makale 10.02.2020 tarihinde Gaziantep Metropol Gazetesinde

OSANMAZ’IN KALEMİNDEN başlığı ile yayınlanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yorumlar (0)

+ Yorum Yaz